Türk mutfak kültüründe mantının Çin kaynaklı olduğuna dair bir kanaat vardır. Eski Türklerin Çin ile komşu olmasından dolayı, mantıyı Çin mutfağından aldıkları değerlendirilmektedir. Çince “man-tou” sözünden gelen mantı, Çin mutfağında “manto” adıyla yaşamaktadır. Çin’e komşu Doğu Türkistan Türklerinin bu kültürden öğrendikleri mantıyı Anadolu’ya getirdikleri görüşü kabul edilir. Osmanlı döneminde ülke sınırları içinde yaşayan Kırım, Tatar ve Anadolu Türklerince yapılan mantı, birbirinden çok da farklı değildir. Daha XV. yüzyılda Fatih Sultan Mehmed dönemi mutfağında mantının var olduğu, XVI. yüzyıla ait bir belgedeki yemek listesinde arabaşı, mantı ve eriştenin yer aldığı bilinir. Burada mantı, bir sonbahar yemeği olarak anılmıştır. Günümüz Türkiye Türkçesine mantı olarak yerleşen bu yemek, Anadolu ağızlarında Tatar aşı, kulak aşı, kulak çorbası, kulaklı çorba ve kulaklı hamur adıyla da söylenir. Mantı, zengin bir mutfak kültürüne sahip Kayseri’nin en gözde yemeğidir. Araştırmalara göre 36 çeşit mantı yapılabilmektedir. Kayseri ismiyle özdeşleşmiş mantının yoğurma işlemi uzun sürer ve sert bir hamur hazırlanır. Bezlere bölünen hamur 15-20 dakika dinlendirilir. Ekmek tahtası veya düz bir yerde, oklava ile eşit kalınlıkta 1 -1,2 mm kalınlıkta açılan hamurun üzerine un serpilerek tekrar oklavaya sarılır. Oklavanın ucundan çekilerek çıkartılır ve 1-1,5 cm genişliğinde dikdörtgen parçalar halinde kesilir. Bu parçalar, tahtanın bir köşesine konulup, kurumaması için üzerine un serpilir. Küçük küçük kesilen hamurun içine baharat ve soğanla hazırlanan yağsız kıyma konularak bükülür.Kayseri mantısının şekli, diğer mantı çeşitlerinden farklıdır. Kayseri mantısı tepesinden bükülür. Kayseri’nin yerlileri bunun nedeninin mantının Kayseri’nin diğer bir simgesi olan Erciyes Dağı’nın zirvesine benzetilmesinden ileri geldiğini söylerler. Etli mantı oldukça zahmetlidir. Kadınlar bu işi birkaç kişi ile dayanışma halinde, yapmaktadırlar. Kayseri Mantısı Mahreç İşaretini 10.06.2009 tarihinde almıştır.